2. MÜZELER VE KÜLTÜR TURU

Bu turumuzda Londra’nın en önemli müze ve anıtlarını gezeceğiz ve ardından İngiltere’nin en büyük parkı olan Hyde Park‘da yeşilin ve doğanın keyfini doyasıya yaşayacağız ve son olarak da Dünyaca ünlü Harrords Mağazası’nda alışveriş ile turumuzu sonlandıracağız.

1. Knightsbridge

Turumuzun ilk durağı Knightsbridge. Knightsbridge, Hyde Park‘ın güneyinde Batı Londra’da bir konut ve perakende bölgesidir. West End ile birlikte Londra’daki iki uluslararası perakende merkezinden biri olarak tanımlanmaktadır.

Knightsbrige, Londra’nın merkezindeki en değişmez ve ilgi çekici alanlardan biridir; yakındaki ofis sayısı çok azdır fakat yerel halkın ihtiyaçlarını karşılayacak çok sayıda dükkan ve restoran bulunmaktadır. Başkentin bu şaşırtıcı köşesinde para harcamak için çok fazla mağaza vardır. Bu mağazaların en ünlüsü Harrods Mağazası‘dır.

Turumuzun sonunda alışveriş için Harrods Mağazası‘na uğrayacağız, şimdilik bu bölgeyi hızlı bir şekilde görüp müze ve anıt ziyaretleriyle turumuza devam edeceğiz.

2. Victoria & Albert Müzesi

Knightsbrige’den sonra müzeler için ilk durağımız Victoria & Albert Müzesi‘dir. Genellikle V&A Müzesi olarak adlandırılan Victoria ve Albert Müzesi, koleksiyonunda 5.000 yıllık insanlık tarihini kapsayan 2 milyondan fazla nesneyle dünyanın en büyük dekoratif sanatlar ve tasarım müzesidir.

Burada Yunan sütunlarından Çin vazolarına, Alexander McQueen elbiselerine kadar her şeyi bulacaksınız. Müze ayrıca yıl boyunca popüler geçici sergilere (biletli) ev sahipliği de yapmaktadır.

3. Doğal Tarih Müzesi

Victoria & Albert Müzesi‘nden çıktığımızda hemen yanı başında yer alan diğer bir önemli müze olan Doğal Tarih Müzesi‘ne geçiş yapıyoruz. Londra’daki en ikonik ve etkileyici binalardan biri olan Doğal Tarih Müzesi yakın zamanda muhteşem Hintze Salonu‘nu yeniden tasarladı. Tavandan aşağıya sarkan 25 metrelik mavi bir balina, güneş sistemi kadar eski bir kaya ve İngiltere’nin en eksiksiz dinozorlarından biri olan Hope gibi yıldız türlerini keşfedin.

Doğal Tarih Müzesi‘nin 80 milyondan fazla tür içeren eşsiz koleksiyonundaki diğer hazineler dünyanın en etkileyici dinozor sergilerinden birini de içeren galerilerde görülebilir.

4. Bilim Müzesi

Doğal Tarih Müzesi’nden sonraki durağımız ise yine aynı bölgede yer alan diğer popüler bir müze olan Bilim Müzesi’dir. Bilim Müzesi, Avrupa’da en çok ziyaret edilen bilim ve teknoloji müzesidir. 1857 yılında kuruldu ve her yıl 3.3 milyon turist çeken Londra’nın en önemli turistik merkezlerinden birisidir. Apollo 10 kumanda kapsülü ve Stephenson’un Roketi gibi dünyaca ünlü nesneler dahil olmak üzere sergide 15.000‘den fazla nesne var.

İngiltere’deki kamu tarafından finanse edilen diğer ulusal müzeler gibi Bilim Müzesi de ziyaretçilerden giriş için ücret talep etmiyor. Ancak geçici sergiler giriş ücreti alabilir. 2012 yılında Manchester Bilim ve Endüstri Müzesi ile birleştirilen Bilim Müzesi Grubu’nun bir parçasıdır.

5. South Kensington’da Öğle Molası

Müzeleri doyasıya gezdikten sonra yorgunluğumuzu South Kensington‘da atacağız. Burada dünya mutfağından her çeşit yiyeceği bulabileceğiniz yüzlerce kafe ve restorandan dilediğinize girebilir ve çeşitli kültürlerden çok farklı yiyecekleri tadabilirsiniz.

6. Royal Albert Hall

Öğle molasının ardından ilk durağımız dünyaca ünlü Royal Albert Hall gösteri merkezidir. Royal Albert Hall, 1871’de Queen Victoria tarafından açılan dünya standartlarında bir performans mekanıdır. Salon, Richard Wagner‘in konserleri, Winston Churchill tarafından yapılan savaş konuşmaları, Beatles‘ın rock konserleri, tenis turnuvaları, Cirque du Soleil performansları ve canlı bir senfoni veya orkestranın eşlik ettiği Star Wars filmlerini içeren hemen hemen her türlü etkinliğe ev sahipliği yapmıştır.

Salon ayrıca BBC Proms‘a onlarca yıldır ev sahipliği yapmıştır. Salonu gezmek istiyorsanız (biletli) salonun kendi rehberleri tarafından verilen bir tura çıkabilirsiniz. Rehberli turlar orijinal taşıyıcı girişi, oditoryum, galeri, özel kraliyet kasası ve kraliyet ailesinin özel süitleri gezilerini kapsamaktadır.

7. Albert Anıtı

Royal Albert Hall‘den çıktıktan sonra hemen karşısında Kensington Bahçeleri‘nin içerisinde yer alan Albert Anıtı‘nı ziyaret edeceğiz. Albert Anıtı, 1861’de ölen sevgili kocası Prens Albert‘in anısına Kraliçe Victoria tarafından yaptırılmıştır.

Sir George Gilbert Scott tarafından Gotik Canlanma tarzında tasarlanmıştır. Tamamlanması 10 yıldan fazla sürmüştür ve 120.000 £’a mal olmuştur. (günümüz parasıyla yalaşık 10.000.000 £).

8. Prenses Diana Anıtı

Albert Anıtı‘nı ziyaretimizden sonra yaklaşık 650 metre çaprazında yer alan Prenses Diana Anıt Çeşmesi‘ne doğru hareket ediyoruz. Bu anıt çeşme 1997 yılında kimilerine göre bir suikast olan sansasyonel bir kaza sonucu hayata gözlerini yuman İngiliz halkının sevgilisi Prenses Diana anısına Kraliçe Elizabeth tarafından yaptırılmıştır. Çeşme, Hyde Park‘ın güneybatı köşesinde, Serpantin gölü güneyinde, Serpentine Galerisi‘nin doğusunda yer almaktadır.

Temel taşı Eylül 2003’te atılmış ve 6 Temmuz 2004 tarihinde Kraliçe II. Elizabeth tarafından resmen açılmıştır. Açılışa ayrıca Diana’nın küçük kardeşi Charles Spencer, eski kocası Prens Charles ve oğulları William ve Harry de katılmıştır. Açılış töreni Prenses Diana’nın ölümünden sonraki 7 yıl içinde ilk kez Kraliyet ailesi Windsor‘lar ve Prenses Diana’nın ailesi Spencer‘ları bir araya getirmiştir.

9. Hyde Park

Prenses Diana‘nın anıt çeşmesini gördükten sonra anıtın da içinde yer aldığı Hyde Park‘da bir müddet vakit geçirip yeşilin ve doğanın keyfini çıkaracağız. Hyde Park, 1536’da 8. Henry tarafından avlanma yeri olarak kullanılmak amacıyla kurulmuştur. 1637’de halka açıldı ve özellikle Mayıs günü geçit törenlerinde hızla popüler oldu. 18. yüzyılın başlarında Kraliçe Caroline başkanlığında parkta büyük gelişmeler meydana gelmiştir.

Hyde Park dünyanın en büyük şehir parklarından bir tanesidir. 350 dönümlük arazi içerisinde 4.000’in üzerinde ağaç, büyük bir göl, bir çayır ve süslü çiçek bahçeleriyle kaplı size Londra’nın merkezinde olduğunuzu unutturabilecek büyüklükte muhteşem bir parktır.

Hyde Park içerisinde hemen hemen herkes için yapılabilecek bir aktivite vardır. Yüzmenin, kayığın, bisiklet sürmenin ve paten yapmanın tadını çıkarabilirsiniz. Parkın içerisinde takım oyunları, tenis kortları, ata binme parkurları ve çocuklar için muhteşem bir oyun alanı da mevcuttur.

10. Harrods Mağazası

Hyde Park‘da geçirdiğimiz huzur dolu saatlerden sonra Müzeler ve Kültür Turumuz‘un son durağı ve ayrıca kadın misafirlerimiz için günün en keyifli anı olan alışveriş gezimizi yapmak üzere dünyaca ünlü Harrods Mağazası‘na doğru yola çıkıyoruz.

160 yıldan fazla bir süredir Harrods, özel koleksiyonlar ve mükemmel hizmet için tasarlanmış lüks alışverişin merkezi olarak bilinmektedir. Harrods, yemek, moda, ev eşyaları ve teknolojideki en iyi ürünlere tahsis edilmiş 7 kat ve 330 departmanla herkes için bir şeyler sunuyor.

Alışveriş yapanlar bir pizzacı, et lokantası, istiridye barı ve yeni çağdaş Çin restoranı Chai Wu dahil olmak üzere mağazanın 27 restoranından birinde yemek yemeyi seçebilir. The Georgia ikindi çayı için zarif bir mekandır, Harrods Food Halls ise geniş bir çay, çikolata ve taze ürün yelpazesine sahiptir.

  • Günlük Rehberlik Ücreti 150 Pound’dur.
  • Bu Fiyatlar kişi başı fiyat olmayıp, 1 – 4 kişi arası toplam fiyattır.
  • Rehberlik sabah 10:00’da başlayıp akşam 15:00’ya kadar toplam 5 saattir
  • 4 kişiden sonraki her ekstra kişi ve 15:00’dan sonraki her ekstra saat icin 25 Pound ektra ücret talep edilmektedir.
  • Tura katılan misafirlerimizin yeme içme, şehir içi ulaşım, alışveriş ve müze girişleri gibi kişisel harcamalar fiyata dahil değildir.

Rezervasyon Yapmak için tıklayınız

Toplam Fiyat: